İFTİRA SUÇU, CEZASI ve İFTİRA SUÇUNUN UNSURLARI TCK Md 267 Tuncay İlçim Avukatlık Bürosu
Failin, ileri sürdüğü isnadın gerçek olmadığını kesin olarak bilmesi zorunlu olduğundan gerek şekli gerekse maddi iftira açısından, failin kastı doğrudan kast olmalıdır. Bu nedenle, isnadın gerçek dışılığı konusunda olası kast (muhtemel-gayrimuayyen kast) suçun oluşması için yeterli değildir. Eğer fail, isnat ettiği fiilin objektif olarak gerçek dışı olmadığı düşüncesiyle ihbarda bulunmuşsa, olası kastla hareket ettiği için iftira suçundan söz edilemez. Artuk-Gökcen-Yenidünya, a.g.e.,s.1030.-Önder,a.g.e.,s.222. TCK Md 267 de belirtilen iftira suçunun manevi unsuru doğrudan kasttır. Suçun olası kast veya taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. Suçun bilinçli veya bilinçsiz taksirle işlenebilmesi de mümkün değildir. Suçun manevi unsurunun ön şartı failin mağdurun işlemediğini yani masum olduğunu açık ve kesin bir şekilde bilmesidir.(Yenidünya S.2850) Failin tipik eylemin gerçekleştirilmesine yönelik genel kastı yeterli olmaz.. Bu iftira kastı doktrinde iftira kastı olarak adlandırılmaktadır. Kanun koyucu toplumun gerçekleşen suçlarla ilgili ihbarları elde etmekteki menfaatini göz ünündeki bulundurarak, suçun olası kast veya taksirle işlenemeyeceğini kabul etmiştir. Failin, isnatta bulunduğu ve dile getirdiği hususları mağdurun işlediği kanaat ve inancıyla şikayet ve ihbar yapılmış ise, bu halin nedenleri ve somut gerekçeleri ortaya konulması durumunda da yine iftira suçu oluşmaz. Her olayın gelişim sürecine, failin kültür seviyesi, ekonomik durumu vs kriterlere göre iftira kastının hakim tarafından tayin edilmesi gerekir.
- Aynı Kanun’un “Merkez Teşkilatı” başlıklı 4.
- Uyuşmazlığın isabetli bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi için, öncelikle iftira suçu, ardından da konuyla ilgili kavramlar ve bu kavramlara ilişkin hukuki düzenlemelerin üzerinde durulması gerekmektedir.
- Hava limanı, istasyon veiskelelere karakollar kurulabilir.
Önleme görevi çerçevesinde, umumaaçık yerlerde arama ve kimlik kontrolları yapabilir; toplantı ve gösteriyürüyüşlerinde, mitinglerinde intizamı sağlayarak olayları önler vesabıkalıları izler. Suç işlediğinden şüphelenilen kişileri kontrol altındatutar, hasta, kimsesiz, aciz ve yolda kalan kişilere yardım ederek yolgösterir. Bu düzenleme ile yargıca, her olayı çevreleyen koşullar gözetilmek suretiyle, geniş bir takdir yetkisi verilmiştir. Bu bağlamda, ayırt etme gücü bulunmayanın eyleminin doğurduğu özel tehlike, nesnel ölçüler içinde ona yüklenebilecek bir kusurun varlığı, eylemin gerçekleştiği sıradaki öznel (sübjektif) durumu ve zarara uğrayana yönelik tutumu ile tarafların ekonomik ve sosyal varlıklarının göz önünde tutulması gerekir. Özellikle, haksız eylemde bulunanın sorumluluğunun onun yönünden rahatlıkla katlanılabilir; zarara uğrayan yönünden de hissedilebilir ölçüde ekonomik sonuçlar doğurması durumunda, ayırt etme gücü bulunmayanın sorumlu tutulması benimsenebilir. Şekilde suçladığını, bu asılsız iddiaların kişilik haklarına saldırı oluşturduğu belirten davacılar, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemişlerdir. Kural olarak, haksız eylem yani haksız şikayet nedeniyle verilen zararlarda sorumluluk kusura dayanır. Kusur sorumluluğu için de Medeni Yasa’nın 13. Maddesinde belirtilen ayırt etme gücünün varlığı gerekli ve yeterli koşuldur. Maddesi gereğince yasada gösterilen ayrık durumların varlığı durumunda, ayırt etme gücü bulunmayanlar da haksız eylemleri nedeniyle verdikleri zararlardan sorumlu tutulabilirler.
İftira suçunun konusunu hukuka aykırı fiil oluşturur. Disiplin yaptırımını veya başka bir idari yaptırımı gerekli kılan fiiller de iftira suçunun konusunu oluşturabilir. Hukuka aykırı bir eylemin gerçekleştirildiğine yönelik isnat yetkili makamlara ihbar veya şikâyette bulunmak suretiyle yapılabileceği gibi basın ve yayın aracılığıyla da yapılabilir. İftira suçu, failin, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için, bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat etmesidir. Disiplin yaptırımını veya başka bir idari yaptırımı gerekli kılan fiiller de iftira suçunun konusunu oluşturabilir. İftira Suçunda isnadın adli soruşturma ve kovuşturma başlatılmasına elverişli veya idari yaptırım uygulanmasına müsait nitelikte olması gerekir. Adli ve İdari yaptırım uygulanmasını gerektirmeyecek nitelikteki isnatlar iftira suçuna sebebiyet vermez. Adli soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını gerektirmeyen, idari yaptırım uygulanmasına da sebebiyet vermeyen bu nitelik ve içerikteki isnatlarda işlenemez suç söz konusu olur.
Suç işlenmesini ve kamu düzeninibozacak nitelikteki gösteri ve yürüyüşleri önlemek için gerekli olan tedbirlerialmak, idarî zabıta sıfatı ile, delillerin kaybolmasına engel olmak, adlîzabıta sıfatı ile, bekçilerin görevi içine girer. Bekçiler adlî görevlerini ifaederken işledikleri suçlardan dolayı genel hükümlere göre muhakeme edilirler.Memurin Muhakematı kuralları uygulanmaz. D dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkpinup. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Bağımsız spor federasyonlarının teşkilatlanması ve çalışma usullerine ilişkin mevzuat ve yapılan açıklamalar doğrultusunda, bu federasyonların hukuki statülerinin de irdelenmesi gerekmektedir. Bu düzenleme doğrultusunda, Devletin sporun geliştirilmesi ve sporcunun korunması bakımından pozitif yükümlülükleri olduğu anlaşılmaktadır. Devletin bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi kapsamında yapılan teşkilatlanmanın hukuksal boyutunun irdelenebilmesi açısından da öncelikle, spor faaliyetlerinin niteliğinin ortaya konulması gerekmektedir. Bu aşamada, uyuşmazlık konusunun sağlıklı bir hukuki çözüme kavuşturulabilmesi bakımından “yetkili makamlar” kavramı üzerinde durulması gerekmektedir.
Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir değişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur. Bazı özel kanunlarda (ör. 4483 Sayılı Kanun, m. 4/3-4) bazı nitelikteki bildirimlerin işleme konulamayacağı belirtilmektedir. İşte bu hallerde, yapılan bildirim işleme konulmadığı için adliye ya da idarenin bir menfaati ihlal edilmediğinden iftira suçu oluşmaz. Dava konusu olayda, davalı tarafın istenen tazminatı karşılayacak ekonomik güce sahip olduğu benimsenip Borçlar Yasası’nın 54. Maddesi de gözetilerek, davacılar yararına manevi tazminat takdir edilmiş ise de tarafların akraba olması, her iki tarafın da ekonomik durumunun iyi olması, davalının ceza ehliyetinin tam olmaması nedeniyle verilen tazminatın davalı yönünden caydırıcı gücünün bulunmadığı, yukarıda açıklanan hak ve adalet (hakkaniyet) ilkesine göre belirlenen tazminat tutarlarından uygun bir indirim yapılması gerekir. Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle bozulmasına, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK’nın 322. Maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 53. Maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün karardan çıkartılması suretiyle” düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. ( 6 ) Bu suçun işlenmesi amacıyla veya sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna dair hükümler uygulanır’ şeklinde düzenlenmiştir. ( 4 ) Bu suçun mağdurun ekonomik bakımdan önemli bir kaybına neden olması halinde, ayrıca bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Nitekim bu yapılanma tarafından 15 Temmuz 2016 gecesi anayasal düzene, demokratik kurumlara ve bizatihi Türk Milletine karşı darbe teşebbüsünde bulunulmuştur.
Maddesine göre, vatandaşların ve karşılıklılık bulunması koşuluyla Türkiye`de oturan yabancıların, kendileriyle veya kamu ile ilgili hususlarda dilek ve şikayet hakları bulunmaktadır. 4483 sy yasanın 4.maddesinin 3.fıkrası uyarınca işleme konamayacak muhteviyat ve şekilde yapılan bildirimlerde iftira suçu oluşmayacaktır. 13-)Bir kimse haricen satıp devrettiği aracı bilahare geri almak veya resmi işlemlerini tamamlamak üzere, aracının falanca kişi tarafından çalındığı yolunda şikayette bulunması halinde iftira suçu oluşur. 1-)Müfteri tarafından iftiraya uğrayan kişi, hazırlık tahkikatında veya yargılama safahatından, tevkif edilmiş veya gözaltına alınmış ise, mağdur hakkında ayrıca hürriyeti tahdit suçundan hüküm kurulur. 1-)Fail Sahte olarak tanzim edilmiş ehliyet ve nüfus cüzdanı gibi resmi belgeyi işlemiş olduğu bir suç nedeni ile yapılan soruşturma ve kovuşturmadan kendini gizlemek amacı ile kullanması halinde iğfal kabiliyeti olan sahte kimlik belgesinin failin kardeşi gibi gerçekten var olan bir kişiye ait olup olmadığına göre ikili bir tefrik yapmamız gerekir. Kişi işlemiş olduğu bir suçtan dolayı yapılan soruşturma veya kovuştumadan kurtulmak amacı ile kardeşi gibi geçekte var olan bir kişinin kimlik bilgilerini kendi kimlik bilgileri yerine kolluğa bildirmesi halinde iftira(calumny) suçu oluşur. Madde ile getirilen yeni değişikliğe ilişkin gerekçesinde de belirtildiği üzere 158. Fıkrasına eklenen son cümledeki adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz hükmünün uygulanabilmesi için öncelikle suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının belli olması gerekmektedir.
Bu açıdan, iftira suçu ancak doğrudan kastla işlenebilir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp; ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı, bir başka deyişle özel kastın bulunması gerekmektedir. Dolayısıyla; failin, belirli olay veya olgulardan yola çıkarak, isnat ettiği fiilin mağdur tarafından işlendiği inancı ve şüphesi ile ihbarda bulunması hâlinde iftira suçunun unsurları oluşmayacaktır. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Ancak bu suçun oluşabilmesi için, doğrudan kast tek başına yeterli olmayıp; ayrıca failin hukuka aykırı fiil isnat ettiği kimse hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir müeyyideye maruz kalmasını sağlamak amacıyla hareket etmesi gerekir. Bu nedenle, iftira suçu açısından failde kastın ötesinde belirtilen amacın varlığı, bir başka deyişle özel kastın bulunması gerekmektedir. Maddesiyle garanti altına alınan ‘anayasal dilekçe-şikayet hakkı’nı kullandığı anlaşılan olayda, hukuka aykırılık öğesinin gerçekleşmemesi nedeniyle yüklenen suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması isabetli bulunmamıştır.
Federasyonlar, Merkez Danışma Kurulunun uygun görüşü, Bakanın teklifi ve Başbakanın kararı ile kurulur ve kararın Resmi Gazetede yayımlanması ile tüzel kişilik kazanır. Bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmeyen federasyonların tüzel kişilikleri bu maddede belirtilen usulle iptal edilir ve mal varlıkları Genel Müdürlüğe devredilir. Genel Müdürlük tarafından bağımsız spor federasyonlarına yapılan yardımlar ile Genel Müdürlük bütçesinden bu federasyonlara tahsis edilen kaynaklar kullanılarak edinilen her türlü taşınır ve taşınmazlar edinim amacı dışında kullanılamaz ve Genel Müdürün izni alınmadan üçüncü kişilere satılamaz ve devredilemez. Genel Müdürlük tarafından yapılan yardımlar ve tahsis edilen kaynaklar kullanılarak alınan taşınmazların mülkiyeti Genel Müdürlüğe ait olur. Bu taşınmazlar Genel Müdürlüğün mevzuatı çerçevesinde kullanılır.